doğal (olmayan) döngüler ve nekro-ticaret

Ayça Okay

Berlin ve Barselona arasında üretimini gerçekleştiren disiplinlerarası sanatçı Nathalie Rey uluslararası konuk programı Gate 27’de konakladığı süre boyunca üzerinde çalıştığı İyi Yaşa, İyi Öl başlıklı projesinin çıktısını bir sergiye dönüştürüyor. doğal (olmayan) döngüler ve nekro-ticaret başlıklı sergisiyle Antroposen’de yaşam ve ölüm gibi döngüsel süreçlerin ekolojik, sosyolojik, politik ve ekonomik titreşimlerine eleştirel bir bakış sunuyor. Rey, araştırmasını Fransız düşünür Henri Bergson’un yaşamın sürekli değişim, gelişim, özgürlük ve oluş halindeki dinamik bir yapı olarak görülmesi üzerine kurulu felsefi yaklaşımını takip ederek şekillendiriyor. İnsan Çağı’nın döngüsel süreçleri hakkındaki kalıplaşmış fikir ve normlara karşılık etimolojik keşifler, bireysel merak ve beklenmedik karşılaşmalarla çeşitlenen araştırma, bugün ekosofik bir bilincin gerekliliğinin ne denli acil ve önemli olduğunu ortaya koyuyor. 

Nathalie Rey, araştırmasını herhangi bir kronolojik düzen kaygısıyla zaman çerçevesi içine almıyor. Fakat Amerikalı feminist yazar Donna Haraway tarafından sıklıkla tartışmaya açılan, kelime kökenleri benzeşen insan (homo) ve toprak (humo) arasındaki bağlantıyı çözebilmek üzere zamanda yolculuğun kaçınılmaz olduğu inancıyla araştırmasını tarih öncesi döneme kadar genişletiyor. Rey, Prehistorik dönemde ortaya çıkan, Neolitik dönemde yerleşerek güçlenen ve hatta Britanya Amerika Kolonilerinin kolonyal politikalarından günümüze kadar uzanan ölüm, yas ve kayıp gibi ilişkilendirilen kavramların nasıl dönüşüp değişip başkalaştığını anlamak üzere arkeolog gibi çalışıyor. Gate 27 programı kapsamında İstanbul metropolünün çeşitli bölgelerindeki insan yaşam döngüsünün farklı aşamalarına odaklanarak kültürel ve dini ihtiyaçlara cevap veren; mezarlık ve cenaze evleri gibi mekanlara düzenlediği ziyaretlerde mezarlık yöneticileri ve gassallar ile olan tuhaf karşılaşmalarını ve tanıklıklarını her zamanki iş birlikçi yaklaşımıyla yerel üreticilerle bir araya gelerek üretimlerine aktarıyor. 

Sanatçı, Fransa, İspanya, Türkiye gibi ülkelerdeki mezarlık ekosistemlerini incelediğinde mezarlar, cesetler, bitkiler, hayvanlar, temizlik ürünleri, ziyaretçiler, törenler ve ölüm anlayışları gibi unsurların iç içe geçmiş, birbirlerine bağımlı ve birbirlerini etkileyen bir biyolojik sistem oluşturduğunu gözlemliyor. Yerleşik ve birbirine bağımlı bu sistemleri ekolojik yönetim önerileriyle iyileştirmek günümüzde giderek çeşitlenerek mümkün olsa da normatif yönden güçlüklere sahip. Fransa’da 2017’de çıkan Labbé yasası, kimyasal pestisitlerin kullanımını park, bahçe ve yolların bakımında yasaklayarak mezarlıkların bakımını olumlu yönde etkiliyor. Buna karşılık, İspanya’da ekolojik seçenekler neredeyse yok denecek kadar az olmakla birlikte mevcut yasalar toplumun gelişmesiyle ve iklim krizi ile uyum göstermiyor. 1974 tarihli İspanyol Morg Sağlık Polisi (Spanish Mortuary Health Police) kararnamesi doğrultusunda cenaze defin sürecinde toprağa zararlı maddelerin kullanımı sürdürülüyor. Böylelikle doğal varlıkların sürdürülemez şekilde kullanıldığı gömülme yöntemleri desteklenirken sadece çevreyi kirleten ve yüksek maliyetli kremasyon teşvik ediliyor. Dini inanıştan dolayı çevre ile uyumlu farklı defin seçenekleri sunulmasa da Türkiye’de uygulanan defin prosedürü ekolojik açıdan zararsız olarak kabul ediliyor.  Hukuk ve inanç sistemlerindeki yerleşik uygulamaların varlığına karşın küresel ölçekte ölüm, acı ve kayıp ile çevrili bir dönem olan COVID pandemisi tüm dünyaya cenaze ve yas törenlerinin olmadığı bir ihtimali gösterdi. Sanatçının araştırması, cenaze törenlerinin genellikle doğaya zarar veren unsurlar içerdiği ve yapay olduğu gerçeğini vurgulayarak en basit ve en zararsız ölüm ve yas süreçlerini teşvik etmeyi amaçlar nitelikte. Bu bağlamda geri besleme döngülerini ve bağımlılık fenomenlerini ön plana çıkarıyor. İnsanın doğayla ilişkisini ve çevreye saygı sorunlarını vurguluyor. Rey, Avrupa’nın bazı ülkeleri ile Kuzey Amerika’nın belirli eyaletlerinde uygulamaya giren ve kendi pazarını yaratan ekolojik gömülme ve kremasyon yöntemlerini mercek altına alıyor. Ölü bedenin su ve alkali bir çözelti ile kimyasal bileşenlerine ayrıldığı “rezomasyon” ve vücut kalıntılarının saman ve ahşap parçacıklarıyla doldurulmuş kapalı bir konteyner içinde kesintisiz oksijen üflenerek kontrollü biçimde toprağa dönüştüğü “insan kompostu” uygulamalarını inceliyor.  

Gate 27’de konakladığı iki aylık araştırma süresi sonucundaki doğal (olmayan) döngüler ve nekro-ticaret başlıklı bu sergide organik yün liflerinden ürettiği pembe renkli, biyolojik olarak kolayca parçalanabilen çevre dostu tabutuyla doğada geri dönüşüme bir alternatif sunmayı hedefliyor. İnsanın çoğu zaman Romantikler gibi ele aldığı ve yüzleşmekten çekindiği “kaçınılmaz son”u titizlikle planlayarak, kişisel iyileşme potansiyelini kabul ediyor. Dünyanın kaynaklarını gelecek nesillere verimli biçimde aktarabilmek için kendi bedenine uygun ölçülerde tasarladığı organik tabutuyla “Pembe Kapitalizm”e göz kırpıyor. Kuşkusuz Rey, Türkiye’de geçirdiği zamanda sıklıkla kuir toplulukların karşılaştığı güçlüklere ve giderek artan ölüm haberlerine sanatçı duyarlılığıyla dikkat çekmek istiyor. İştah açan kırmızının ve beyazın saflığının karışımı olarak şefkat ve umudu simgeleyen pembe renk, LGBTİQ+ gruplar için tasarlanan çeşitli ekonomik faaliyetlerin (barlar, gece kulüpleri, konaklama hizmetleri gibi) pazarlanmasının sembolü olmaktan ziyade bu sergide metafor olarak karşımıza çıkıyor. Cinsiyet kimliğinin ölüm ve taziye alanındaki normatif dil ve uygulamalara nasıl etki ettiğine, kimin yas tutabileceğine ve kime saygı duyulacağına dair yapılan ayrımcılığa işaret ediyor. 

Mezar Kazıcısı adlı video etrafı çiçeklerle donatılmış tabutun da yer aldığı kurgusal cenaze törenini tamamlar gibi. Sanatçının, mezar kazarken evsel atıkları gömdüğü bu video kapanış sahnesindeki bakış açısındaki değişiklik ile spektatörün gömülerek kendisinin sonu olduğunu öne sürüyor. Ayrıca, Daha İyi Bir Yaşam Kazanmadan Önce başlıklı yapıtta çeşitli dünya bölgelerindeki mezarlıkları gösteren fotoğraflardan oluşan bir slayt gösterisi akıyor. Dünya üzerindeki yaşamın sadece sınırlama kavramıyla var olabileceğini vurgulayan bu video ilhamını Katalonya’daki bir tabut fabrikasının eski yöneticisi ile gerçekleşen bir telefon röportajının açılış cümlesinden alıyor. 

Elmaslar Sonsuza Kadar? başlıklı eserde Rey, doğadaki biyolojik döngülere atıfta bulunarak yeryüzünün derinliklerinde gömülü olan ve yalnızca volkanik patlamalar sırasında yüzeye çıkan nadir bir taş olan elmasın sembolik anlamını tersine çeviriyor. Elmaslar, okyanus tabakalarının Dünya’nın mantosuna nüfuz etmesi ve volkanik lav tarafından taşınmasıyla oluşan bir döngüyü temsil ediyor.; Yaşamın devamlılığını sağlayan karbon döngüsüyle bağlantılı olan bu süreç insan ve doğa arasındaki karmaşık ilişkileri ve dünyanın oluşumuyla ilgili bilgimizi şekillendiriyor. Rey, doğal süreçlerin kırılganlığını vurgularken, kağıt elmasların tutturulduğu doğal saç tutamlarını mekânının bir bölümüne dağınık bir şekilde yerleştirerek basitçe heterojen ölçeklerde gerçekleşen karmaşık fenomenleri sentezliyor. Doğal saç ve işlenerek değerli hale gelen yapay bir taş olan elmas arasındaki ilişkiyi görselleştiriyor. Ölüm ritüellerinin doğal olmayan sonsuzluğuna atıfta bulunarak pornografik biçimde ele almak yerine insan yaşamının geçici doğasını düşünceli ve ekolojik olarak yararlı bir şekilde vurguluyor. 

Duvarlarda yer alan ve çevrimiçi cenaze ürün satış platformlarından alınmış katalogların analizinden oluşan İyi Yaşa, İyi Öl başlıklı baskılar ise devam etmekte olan bir projenin kesitlerini sunuyor. Araştırmalara göre 2023 yılında Küresel Cenaze Hizmetleri Pazarı tahmini 14.24 milyar ABD Dolarlık bir hacime sahip. Rey, bu devasa sermaye havuzunun potansiyelini arttıran pazarlama taktiklerini unutmuyor. Kurumsal pazarlamanın en iddialı araçlarından “kişiselleştirilmiş ürün” tekliflerini içeren çalışma, bireyselleşme argümanının sınırsız yelpazesine karşın yine bir standardizasyon ve sıradanlaşma ile çelişkili bir durum ortaya koyuyor. Çeşitli imge ve çarpıcı renk paleti ile “kitsch”leşen tabutlar, poster üzerinde bir tür promosyon ve reklam materyali olarak karşımıza çıkıyor.  

Nathalie Rey, doğal (olmayan) döngüler ve nekro-ticaret başlıklı sergisiyle eşit, adil, sağlıklı ve temiz bir varoluş için ekolojik açıdan daha az zararlı, ekonomik, kültürel değerlere ve dünyaya saygılı bir yok oluşa dair önermelerini paylaşıyor. 

Referanslar  

3 Donna J. Haraway. Vivre avec le trouble. Les Éditions des mondes à faire, 2016. p72  

Bilge, S. (2024, Nisan 15). LGBTİ+ ölüm cinayet ve cenazeleri üzerine yasin politikası. Bianet.  

Yazar, A. (2020, Haziran 28). Pembe ekonomi ayrımcılığı bitirir mi? Sol Haber.  

European Environment Agency. (2019). Banning pesticide use in French cemeteries. EEA Report No 14/2019.  

Aydoğdu, H. (17 Aralık 2207). Bergson’un Ontolojisinde Sürekli Bir Oluş, Özgürlük ve Yaratma: “Evrim” ve Evrimin Ontolojik İlkesi: “Hayat Atılımı”. SSS Journal, 3(11), 1709-1718.  

(2022). Uluslararası karşılaştırmalar (s. 59). Erişim adresi: https://assets.publishing.service.gov.uk/media/5e32d378e5274a08e4a7daa7/international_comparisons__reformatted_.pdf 

The Guardian. (2023, Şubat 19). Human composting: inside the industry trying to ‘green’ deathcare. https://www.theguardian.com/society/2023/feb/19/human-composting-industry-deathcare 

Research and Markets. (Şubat 2024). Global Funeral Services Market Report]. Research and Markets. Erişim tarihi: [21.04.2024], ID: 5753605